Güncel Bilgiler5651 Sayılı Kanun’da Kişilik Haklarının Korunmasına İlişkin Mekanizmaları Yeniden Yapılandıran Değişiklik Teklifi TBMM’ye Sunuldu.

4 Aralık 2025

İnternet ortamında yapılan yayınlar nedeniyle kişilik hakları ihlal edilen bireylerin başvuru ve korunma mekanizmalarını yeniden düzenlemeyi hedefleyen 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi, 27 Kasım 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştur.

 

Teklif, Anayasa Mahkemesi’nin 2023 tarihli iptal kararının ardından ortaya çıkan normatif boşluğun giderilmesini amaçlamakla birlikte, kişilik haklarına yönelik müdahalelerde hukuki güvenlik, belirlilik, ölçülülük ve temel haklar arasında denge kurulmasını hedefleyen yeni bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Kanun teklifinin genel gerekçesinde de (s. 8–10) özellikle bireylerin maddi ve manevi varlıklarının korunması ile ifade özgürlüğünün birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve dijital ortamda işlenen ihlallerin hızlı, etkili ve ölçülü araçlarla giderilmesinin zorunluluğu vurgulanmaktadır.

 

Teklif’in getirdiği düzenlemeler şu şekilde ele alınabilir:

 

  1. Temel Kavramların Yeniden Tanımlanması

 

Değişiklik teklifi ile Kanun’un Tanımlar kısmında yer alan bazı kavramlar güncellenmekte ve uygulamada karşılaşılan belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmaktadır.

 

“İçeriğin çıkarılması” kavramı, teklif ile birlikte “içeriğin internet ortamından çıkarılması” şeklinde yeniden ifade edilerek teknik uygulamanın kapsamı açık bir şekilde belirlenmektedir. Bu tanım, içerik kaldırma sürecinin yalnızca görünürlüğün azaltılmasına değil, dijital ortamdan fiili olarak çıkarılmasına yönelik bir işlem olduğunu göstermekte; özellikle uluslararası platformların farklı teknik uygulamalarından kaynaklanan uyumsuzlukları gidermeyi amaçlamaktadır.

 

“Uyarı yöntemi” ise genişletilerek, artık yalnızca ilgili kişinin başvurusunu değil, hak ihlalinin varlığını ileri süren herhangi bir kişi veya kurum tarafından yapılan bildirimi kapsayan bir çerçeveye kavuşturulmaktadır. Bu düzenleme, genel gerekçede de ifade edildiği üzere, bireylerin hak arama yollarına erişiminin kolaylaştırılması ve iddiaların hızlı bir şekilde platformlara iletilmesi amacıyla öngörülmüştür.

 

  1. İçeriğin Yayından Kaldırılması Tedbirinin “Geri Getirilebilir” Nitelikte Olması

 

Teklif ile içeriğin yayından çıkarılması tedbirinin uygulanması hâlinde, içeriğin “gerektiğinde geri getirilebilir” şekilde kaldırılması öngörülmektedir. Bu yaklaşım, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında altı çizilen ölçülülük ilkesiyle uyumlu görülmektedir; zira müdahalenin geri alınabilir nitelikte olması ve içeriğin tamamen ortadan kaldırılmasının zorunlu bir sonuç olarak görülmemesi gerektiği yönündeki eleştiriler teklif ile karşılanmıştır.

 

Dijital platformlar bakımından bu düzenleme hem teknik saklama altyapılarının güçlendirilmesini hem de çıkarılan içeriğin geri yüklenebilmesine imkân tanıyacak operasyonel süreçlerin oluşturulmasını gerektirmektedir. Genel gerekçede, dijital ortamda ortaya çıkan ihlallerin yoğunluğu ve etkisi dikkate alınarak bu tarz esnek bir sistemin hem bireylerin haklarının korunması hem de ifade özgürlüğünün gereksiz kısıtlanmaması için zorunlu olduğu belirtilmektedir.

 

  1. Başvuru Usulü ve Yargısal İnceleme Çerçevesinin Yeniden Düzenlenmesi

 

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen “İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” hükmünün yerine, teklif ile “Kişilik haklarının ihlal edilmesi” başlığı altında yeni bir düzenleme getirilmektedir.

 

Bu düzenleme ile kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri süren kişiler, sulh ceza hâkimliğine başvurarak içeriğin internet ortamından çıkarılmasını, erişimin engellenmesini veya her iki tedbirin birlikte uygulanmasını talep edebilecektir.

 

Başvuru yolu, Kanun’un mevcut sistematiğine uygun biçimde yeniden yapılandırılmakta ve hâkimlikler arasındaki uygulama farklılıklarını azaltmayı hedefleyen daha belirli bir çerçeve oluşturulmaktadır. Genel gerekçede de belirtildiği üzere, hak arama yollarının etkin kullanımı ve hızlı sonuç alınması amaçlanmaktadır.

 

  1. “İlk Bakışta İhlal” Kriterinin Getirilmesi ve 24 Saat İçinde Karar Verilebilmesi

 

Teklifte öne çıkan en önemli yeniliklerden biri, sulh ceza hâkimliklerinin “ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın”, ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği durumlarda 24 saat içinde karar verebilmesidir.

 

Bu düzenleme, dijital ortamda ihlallerin hızla yayıldığı ve etki gücünün yüksek olduğu dikkate alınarak, kişilik haklarının korunması bakımından acil müdahale mekanizması niteliği taşımaktadır. Genel gerekçede de yer verilen bu yaklaşım, özellikle gecikmenin telafisi güç zararlar doğurduğu hâllerde hâkimin hızlı hareket etmesini mümkün kılacak şekilde tasarlanmıştır.

 

İhlalin ilk bakışta anlaşılamadığı durumlarda ise başvuru reddedilecek; böylelikle sürecin keyfi uygulamalara yol açması önlenecektir.

 

  1. Unutulma Hakkına Paralel Bir Koruma Mekanizması Getirilmesi

 

Teklif, kişilik hakları ihlal edilen bireylerin talep etmeleri hâlinde adlarının ihlale konu URL adresleriyle ilişkilendirilmemesine hâkim tarafından karar verilebileceğini düzenlemektedir.

 

Bu kararın verilmesi hâlinde, hangi arama motorlarının bilgilendirileceği de hâkim tarafından karara bağlanacaktır.

 

Düzenleme, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın “Google Spain” kararı ile şekillenen unutulma hakkına benzer bir koruma oluşturmakta ve kişilerin dijital ortamda kendi isimleri ile ilişkilendirilen içerikler üzerinde kontrol hakkını güçlendirmektedir. Genel gerekçede de özellikle bireylerin itibarının korunması ve dijital hafızanın sınırsız etki alanının sınırlandırılması gerekliliği vurgulanmaktadır.

 

  1. Erişimin Engellenmesine İlişkin Ölçülülük İlkesi Güçlendiriliyor

 

Teklifte, erişimin engellenmesine ilişkin kararların yalnızca ihlalin gerçekleştiği içerik ile sınırlı olarak verilmesi gerektiği açıkça belirtilmektedir.

 

Ancak istisnai olarak;

 

(i) URL bazlı erişim engellemesinin ihlali ortadan kaldırmaya yeterli olmaması veya

(ii) içeriğin çıkarılması kararının yerine getirilmemesi

 

hâllerinde, gerekçesi açıkça ifade edilmek kaydıyla internet sitesinin tümüne yönelik erişim engellenmesi mümkündür.

 

Bu düzenleme, genel gerekçede vurgulanan ölçülülük ilkesinin doğal sonucudur ve internet sitelerinin tamamına yönelik erişim engellerinin istisnai hâle getirilmesini amaçlamaktadır.

 

  1. Kararların ESB Üzerinden Uygulanması ve Dört Saat İçinde Sonuçlandırılması

 

Teklife göre, sulh ceza hâkimlikleri tarafından verilen kararlar doğrudan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (ESB) gönderilecek ve ESB tarafından ilgili erişim sağlayıcılar ile yer ve içerik sağlayıcılarına iletilecektir.

 

Kararın en geç dört saat içinde uygulanması zorunluluğu, kişilik haklarının korunmasına ilişkin yargısal süreçlerin etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır.

 

Bu düzenleme, genel gerekçede belirtilen “gecikmenin doğurduğu telafisi güç zararların önlenmesi” amacının uygulama düzeyindeki yansımasıdır.

 

  1. Tarafların Dinlenmesi İmkânının Açıkça Düzenlenmesi

 

Teklif ile hâkim veya itiraz merciinin gerek görmesi hâlinde tarafları dinleyebileceği açıkça düzenlenmektedir.

 

Bu hüküm hem başvuranın hak arama özgürlüğünü hem de içerik sağlayıcıların ifade özgürlüğüne ilişkin itirazlarını dile getirme imkânını güçlendirmektedir. Genel gerekçede de müdahalenin ölçülü ve tarafların menfaatlerini gözeten bir yöntemle gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.

 

Tüm bunlar bağlamında, 5651 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmasına ilişkin teklif; dijital platformlardaki içerik yönetimi, kişilik haklarının korunması, hızlı yargısal müdahale ve teknik uygulanabilirlik unsurlarını bir arada değerlendiren bütüncül bir yaklaşım sunmaktadır.

 

Teklifte öngörülen düzenlemeler, kişilik hakları ihlallerinin yaygınlaşmasına neden olan dijital içeriklerin hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasını hedeflerken, aynı zamanda ifade özgürlüğünün gereksiz müdahalelerden korunması için ölçülülük ilkesine uygun bir çerçeve ortaya koymaktadır.

 

Düzenlemelerin yasalaşması hâlinde:

 

  • Dijital platformların içerik kaldırma ve saklama altyapılarını yenilemeleri,
  • Arama motorlarının yeni bildirim süreçleri için uyum mekanizmaları geliştirmeleri,
  • ESB’nin teknik ve operasyonel kapasitesini güçlendirmesi,
  • Sulh ceza hâkimliklerinin daha sistematik bir karar mekanizması oluşturması gerekecektir.

 

5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’a Dair Değişiklik Teklif Metni

 

Konuyla ilgili detaylı bilgi edinmek ve uyum sürecinde profesyonel destek almak için bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.

 

İşbu hukuki duyuru güncel hukuki konular hakkında sadece genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup, Hukuki Duyuru içerisinde yer alan değerlendirmeler hukuki tavsiye ya da hukuki görüş niteliği teşkil etmemektedir. İşbu Hukuki Duyuru içeriğinden dolayı herhangi bir şekilde SRP-Legal Hukuk Ofisine sorumluluk tahmili mümkün değildir. Bu Hukuki Duyuru kapsamındaki soru ve sorunlarınız bakımından hukuki danışman görüşü alınması tavsiye edilir.